16 Ocak 2012 Pazartesi

Bodrum'lu Hayat

Bu yıl Datça’da da sert bir kış geçiriyoruz. Rüzgarlı, ıslak ve gri günler birbirini takip ediyor ve adeta İstanbul’u hiç aratmıyor. Ama yine de çok nankörlük etmemeli; tertemiz havanın, dev dalgaların büyüsünün,arada bir kendini göstermeyi ihmal etmeyen güneşin, sıkı bir yağmurda ıslandıktan sonra şömine karşısı keyfinin bedeli yok..



Bir önceki hayatımda Levent’de ki plazaların üst katlarından birinde bulunan ofisimden bu sıkıntılı havaları, daha da bir sıkıntı ile izlediğim günlerin anıları ise, şimdilerde zihnimin oldukça derinlerinde bir yerlerde kaldı.Adı üstünde bir başka hayattı işte..

Ama bugün benim bir zamanlar yaptığım gibi,İstanbul’un ya da her hangi bir büyük şehrin o ağır havasını yaşayanlara bir hainlik yapacağım ve bir blog tanıtacağım. Bodrum’lu Hayat. Öteki hayatımdaki ben, bu blogu okusaydım, her halde bir dem mutsuzluk eşliğinde ciddi ciddi hayattan beklentilerimi sorgulardım ama şimdiki hayatımdaki ben Allah’tan bu blogu Datça’dan okuyor. Serdar bey işini de yanına alıp, büyük şehirden kaçmayı başarabilenlerden. Kimdir, nedir, ne yer, ne içer ve İstanbul'dan kaçmak nasıl bir şeydir kısa bir özet isterseniz, özellikle bu yazısını okumanızı tavsiye ederim..

Mavilimon gezi yazılarımı yayınladığım bir blog ama bugün, bir gün bir şekilde büyük şehirden kaçma hayalleri kuranları, Serdar Benli’nin yazılarında zihinsel bir yolculuğa ve belki de ciddi bir sorgulamaya çıkarmak istiyorum. Aslında biraz tembellik yapmıyor da değilim çünkü İstanbul'dan kaçıp,Datça'da yaşama deneyimlerimi bende yazmak istiyordum ama tüm bunları derleyip,toparlayıp yazmış birini paylaşmak daha kolayıma geldi. Ama asıl önemlisi öylesine tanıdık şeyler buldum ki yaptığı yolculukta..





Ancak seyahat tutkumla ilgili bir şeyi paylaşmam gerekirse, artık eskisi kadar dünyanın bilmediğim köşelerine gitmenin hayallerini kurmuyorum,belki de kendi küçük ve huzurlu dünyamda keşfedecek öylesine çok şey var ki ondan..Mavilimon yazılarım tabi ki devam edecek, hem stokta yazacak çok şey var, hem de ufukta yeni seyahatler. Ancak yeni seyahatlerin eskilerine göre bir farkı olacak. Artık eskisi gibi koştur koştur bir ülkenin her bir köşesine ulaşmaya çalışmak yerine, bir şehri ya da bir bölgeyi ağır ağır, sindire sindire zaman ve bütçe el verdiğince yaşayacağiz .

Yazıdaki tüm fotoğraflar Bodrum'lu Hayat Blog'dan..

Bizim Datça maceralarımızı ise Turquoise Diaries veya Facebook'tan takip edebilirsiniz.