23 Ocak 2008 Çarşamba

Yeşilçam'dan Bolivya'ya - Ekeko

Bilmem hatırlarmısınız çok eski bir Türk filmi vardı. Senede bir gün. Yanılmıyorsam Hülya Koçyiğit ve Kartal Tibet oynuyordu.. Neden öyle yapıyorlardı şimdi hatırlamıyorum ama iki eski sevgili her yıl aynı günde çay bahçesi gibi bir yerde buluşuyorlardı. Sonunda bir yıl kadın gelmediğinde erkek onun öldüğünü anlıyordu..

İşte tam Yeşilçam’lık bir aşk hikayesi diye hafiften alaycı bir eda ile seyrettiğimi hatırlıyorum, ama tabii o zamanlar gün gelip bir gün benimde aynı şeyi yaşayacağımı düşünemezdim. Evet işte burada itiraf ediyorum, her yılın Ocak ayının 24’ünde bende yakışıklı bir Bolivyalı ile buluşuyorum...

Boyu biraz kısa, hafiftende kilolu olabilir ama aşk bu ne yaparsınız... Günler öncesinden hazırlanmaya başlıyorum buluşmamıza, söyleyeceklerimi bir bir planlıyorum. Öyle çok fazla boş lafa gelemez, kalbimde ne varsa açıkca ve net anlatmam lazım.

Sonra o an geldiğinde heyecanla karşısına oturuyorum. Hayatında hiç sigara içmemiş olan ben, o sabah yılın ilk ve tek sigarasını yakıyorum, lepiska saçlarımı şuh bir kadın edası ile sallayıp, onun gözlerinin taa içine bakarken, sigaramdan derin bir nefes çekip, dumanını yüzüne doğru üfürüyorum..Sonrasında ağzımdaki sigarayı yavaşça onun dudaklarının arasına yerleştiriyorum ve o sigarasını içerken ben konuşmaya başlıyorum, sabırla dinliyor, ben ise onun ne demek istediğini bakışlarından anlıyorum. Süremiz bittiğinde ise günlerdir hazırladıklarımı sepetine doldurmaya başlıyorum, hiç itiraz etmiyor ve ertesi yılın 24 Ocağında yeniden buluşmak üzere ayrılıyoruz... Bizimki böyle bir aşk hikayesi işte...



Benim yakışıklının adı Ekeko. Öyle ufacık tefecik haline bakıpta hor görmeyin, kendisi Güney Amerika’nın Ant dağları bölgesinde yaşayan Aymara yerlilerinin bolluk ve zenginlik tanrısı olur. O yıl, bol para istiyorsanız para, iyi ürün almak için çeşitli tahıllar ve bolluk istiyorsanızda biraz yemek ikram etmelisiniz kendisine.. Ama kendisi pratik de bir tanrı olur. Diyelim yeni bir araba, yada televizyon mu istiyorsunuz, bulun bir yerlerden kesin bir resmini, ya sepetine koyun, yada üzerine asıverin.. Kendi ülkesi Bolivya’da bu işin kolayını bulmuşlar, Ekeko’dan istenebilecek şeylerin, şekerden yapılmış küçük minyatürleri çarşıda pazarda her yerde bulunabiliyor. Alıp asıveriyorsunuz.. Benim Bolivya’da olduğum 7-8 yıl öncesinde cep telefonları Bolivyalıların mutlaka sahip olamak istedikleri şeylerin arasında başı çekiyor olmalı ki, şekerden yapılmış küçük ev, araba, motosiklet gibi figürlerin arasında bol miktarda da cep telefonu da vardı.

Şimdi diyeceksiniz ki sigara işi ne oluyor.. El Ekeko keyfine düşkün bir tanrıdır, onu mutlu etmek ve isteklerinize çabukça ulaşmak istiyorsanız sigarasını ve içkisini yanından eksik etmemelisiniz. Şamanistik bu tarz inançları size Güney Amerika’yı yazarken uzun uzun anlatacağım.

Yarın için bende hazırlıklarımı tamamladım... Sevgilimin sigaralarından bir tane aldım, Türkiye’de bayramlarda adettendir diyerek kendisine bir bardakta nane likörü ikram etmeyi planlıyorum... Sepetine koyacağım şeylerden bir kaçı ise; bol param olsun diye para, bol bol seyahat edeyim diye küçük bir uçak ve sevgilimle olan aşkımın devam etmesi için küçücük bir kırmızı kalp...

Şimdi eminim kimi kuşkucular Ekeko’nun başarı oranını merak edecektir. Benim çok net isteklerime şu ana kadar bir cevap vermese de, bolluk ve bereketi üzerimden hiç eksik etmedi. Ama benim bildiğim çok büyük iki başarısı vardır..Sevgili arkadaşlarımdan Ebru, bir ev resmi kesip koymuştu, kendilerine kalan bir miras sonucu çok istedikleri o evi almışlardı. Sevgili Esra ise Ekeko’ya verdiği küçük bir bebek resminin karşılığını, bir iki, ay içinde sevgilisi ile evlenip, ikizlerine hamile kalarak almıştı...

Sevgili blog komşularım, mavilimon bu önemli hizmeti tabiki sizlerden de esirgemeyecek..Varsa bir dileğiniz, hemen yollayın bana bir fotoğrafını, Ekeko’nun sepetinde onlara da yer bulayım.. :)

Bu arada Myanmar henüz bitmedi, 24 Ocak'ın hatırına bir günlüğüne Bolivya'ya geldik o kadar...

6 yorum:

Tijen dedi ki...

Evet evet ben de istiyorum dilek dilemek. Senin uçakta benim için de bir koltuk, sonra yanına bir ufak demet çiçek ki doğada yaşayabileyim, bolluk bereket için bir şeyler... Neyi uygun görürsen. Bol bol da kitap (hem okumak hem de yazmak için). Çok şey mi istedim?

yaban dedi ki...

Benim için de bir dünya resmi koyar mısın? Eğer dileğim gerçekleşirse ben de 24 ocakları hep ekeko'yla geçiririm valla. Nasıl olsa Dünya gezimin bir durağı da Bolivya olur. teşekkürler :)

mavimantar dedi ki...

Ayşegül, valla benimde Ekeko'dan bir dileğim var.Chat'in iyileşmesi...resmini nasıl göndereyim ki:)en iyisi benim blogdan kopyalaman :)
Eğer ona sağlık veremiyorsa,O'nun için daha fazlasını yapabilmemi sağlayacak maddi gelir...Yani pazarlığa açığım :)
Hayır , bu sene Ekeko'nun işi baya bir zor olacak :D
Bu kadar dileği yerine getirmek için nefes almadan çalışması gerek garibimin.

Ya, her şey bir yana,bu yazın üstelik Ekeko'nun yüzü bana çok iyi geldi.

Sevgiler...

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Ayşegül, sayende güne öyle güzel bir başlangıç yaptım ki bol bol gülerek ve gülümseyerek. :) Harika bir yazı. Benim de Ekeko'dan isteyeceklerim var. Liste şeklinde gönderebilir miyim?
:))
Sevgiler kucak dolusu...

Geveze Kalem dedi ki...

Çok heyecanlandım yaa, ne istesem ki? Araya önce yavruşkamın ve tüm ailemle, tanıdıklarımın sağlıklı olması dileğini ve bolluk bereket isteğini sıkıştırırsan şahane olur valla!:)
Ama ben eç kaldım galiba, tören bugün kaçtaydı?:P
Yok yok, bu iş böyle olmayacak, Ekeko şiparişi verebileceğimiz bir internet adresi biliyor musun? Ya da annen bu kez oraya gider mi acaba seni takiben?:)

Ayşegül, neden bir gezi kitabı çıkarmayı düşünmüyorsun? Sadece gezip gördüğün yerler adına değil, şu keyifli kalemini bir değerlendirsen be kuzum?

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Baris sembolunu koy, yurdumuza, dunyamiza baris gelsin...