10 Nisan 2008 Perşembe

Ayurveda Bahçesi

Hep tarih, hep tapınaklar, hep Buda heykelleri.... Başka bir şey yok mu bu Sri Lanka’da diyebilirsiniz. Olmaz mı, bugünde sizi biraz yeşillikler arasında dolaştırmak istiyorum.


Başından beri hep yazıyorum, ülke adeta bir yeşil cennet. Bugün batıda da alternatif tıp yöntemi olarak kullanılan Ayurveda ile de, Hindistan’a yakınlığı nedeni ile, yüzyıllardır haşır neşir. Ülkenin orta kısımlarında yer alan Matale bölgesinde ise çeşitli baharatların ve ayurvedik bitkilerin yetiştirildiği, baharat bahçeleri oldukça çok..

Bu bölgeden geçerken, Highland Spice Garden isimli bir tanesine biz de daldık. Birbirinden farklı yüzlerce çeşit bitki ve ağaç arasından fotoğrafladıklarım, bizimde mutfaklarımızda sıkça kullandıklarımız ya da bildiklerimiz. Bu arada neden, nasıl ve niye öyle düşündüğümü çok bilmiyorum ama ananas ağaçta yetişir zannederdim. Meğerse öyle değilmiş...




Kahve ve Vanilya




Tarçın ağacı ve Biber. Meyvaları toplanıp kurutulduktan sonra bizim bildiğimiz kara biber haline geliyormuş

Aloe Vera ve ağaçta yetişmediğini öğrendiğim ananas
Lemon Grass ve kökünü kullandığımız Zencefil (Ginger)
Bu kadar gezme görme, genel kültür yeter artık dedikten sonra ise alışveriş zamanı gelmişti. Bahçenin hemen içinde yer alan Ayurvedik ilaçlar satan, dükkan çalışanları önce alışverişi hızlandırmak için, isteyenlere çeşitli yağlarla masaj yaparak müşterileri istedikleri kıvama getirdikten sonra ürünleri tanıtmaya başladılar.

İlaçlar neredeyse her derde deva, fakat fiyatlar öyle sudan ucuz ayarında değil. Onu mu alsam bunu mu alsam, acaba faydası olur mu gibi muhtelif düşünceler sonrası ben de dükkandan 2 ayrı ürün ile ayrıldım. İlki turmelik ve aloe vera dan yapılan tüy dökücü bir krem. Sonuç: şu ana kadar hiç bir faydasını görmedim.

İkincisi ise Needra adı verilen yerel bir bitkiden çıkarılan bir yağ. Uykusuzluğa iyi geldiği söylendi. Sonuç: muhteşem.... Uyku ilacı yada sakinleştirici ilaç kullananlar bilirler, ilacı aldıktan bir süre sonra hafif bir sersemlik duymaya başlarsınız, sonrasında da yatıp sabaha kadar deliksiz uyursunuz ya işte bu da aynı etkiyi yapıyor. Ama fark ilacı yutarken, bunda yarım çay kaşığı kadar bir yağı, kafanızın tam tepe ortasına sürmeniz. Benim gibi kronik uykusuzluk çeken ve ilaç almak istemeyenler için harika bir çözüm. Tek eksi yönü, yastık kılıfının yağlanması ve sabah yağlı bir kafa ile kalkmanız.

4 yorum:

Geveze Kalem dedi ki...

Aaa ananas ağaçta yetişmez miymiş?

O uyku getiren yağın çocuklara bir zararı var mıdır acaba? :P Ben de sevgili oğlum sayesinde uykusuzluk çekiyorum. Yani ona bu ilacı sürersem kendi ilacımı da otomatikman yaratmış olurum.;-)

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Gezinin bu kısmı oldukça ilgi çekici geldi bana Sevgili Ayşegül, hepsini yakından görmek isterdim :)

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Şu sıralar kendimi kobay gibi kullanarak, yağı test etmekteyim geveze kalem, eğer yakın zamanda bende garip gurup gelişmeler olmazsa, bir Sri Lanka'ya gidene artık senin oğluna da sipariş vereceğiz:))

Hakikaten bu baharat bahçesi çok ilginçti sevgili Burçin, tapınak tı, tarihi eserdi falan derken, böylesi bir değişiklik çok iyi gelmişti..

Unknown dedi ki...

Bi jilet bitkisi varmış tüy dökücuymuş ve bir daha çıkıyormuş ne düşünüyorsunuz bu konuda acaba