Santiago’dan kuzey-doğu, denize doğru liman kenti Valparaiso’ya gidiyoruz.Tur Liderimiz Faruk Pekin günün sürprizini yaparak programa ek olarak şarap tadımı için bir şarap imalathanesine gideceğimizi bildirdi.
Casablanca vadisinde tepeleri karlı sıra dağlar arasında zümrüt yeşili bağları sabah sisi içinde gördüğümde içimden koşup üzüm salkımlarını tek tek öpmek geldi.
Veramonte adlı şarabın imal edildiği modern tesis Amerika’da uzun zaman yaşamış olan Şili’li iş adamı tarafından 1990 da kurulmuş.
Kurulduğu zaman çöl olan bu arazide büyük emek harcanarak zümrüt bağları oluşturulmuş.
Bugün 3 Milyon adet şişe ile Amerika ve İngiltere’ye ihracat yapıyorlar.Üretimin sadece % 5’lik kısmı iç pazara yönelik.
Casablanca’nın diğer bölgelere oranla daha serin ve kıyıya oldukça yakın olması bu imalathanede dünya standartlarında Chardonnay ve Sauvignon Blanc üretimine olanak vermiş.
İmalathanenin üst katı müze olarak değerlendirilmiş. Eski üretim araçları ve zengin tirbişon koleksiyonu hepimizin ilgisini çekti.
Alt kaltta şarap dinlendirme fıçılarının yanındaki şarap tadım noktasında denediğim tadlar olağanüstüydü.
Taş yerinde ağırdır diyerek gerek taşıma zorluğu gerekse gümrüklerden geçerken yaratılan zorluklar nedeniyle tüm Şili gezisi boyunca bol bol şarap içip tadlarını damağıma gömmeyi tercih edip, şarap almadım.
Veramonte’de bir de şarap aksesuarların satıldığı bölüm var. Seramik karaflar, şarap altlıkları, tıpalar, önlükler, tabaklar, hasır şişe muhafazası vs…seçmeğe doyamıyorsunuz.
Ufak bir tabakta karar kılıyor, Veramonte’nin bir anısı olarak alıyorum.
ŞİLİ ŞARAPLARI DÜNYADA NASIL ÜN KAZANDI ?
Peki Şili nasıl dünyanın en saygın şarap satıcısı haline nasıl geldi,ünlendi ?. Bu soruya yanıt bulmak buraları ve şarap politikalarını gördükten sonra çok kolay. Şili’de şarapcılığın gelişimine bakarsak;
1540’larda komünyon ayinlerinde kullanılmak üzere katolik misyoner rahiplerce başlatılan üretim zaman içinde gelişerek 1851 de Silvestre Ochapaula tarafından açılan ilk şaraphane ile dini ortamdan ayrılmış ve resmiyet kazanmıştır. 1980’lerde Miguel Torres’in şarap üretiminde modernizasyona gitmesiyle daha da önem kazanmaya başlamıştır. Bunun sonucu olarak 1985 yılında Şili hükümeti resmi markalaşmayı getirmiştir.
Aşağıda adı geçen bölgelerdeki belirtilen üretimle yoğunlaşan şarap üreticileri üzümlerini kendi bölgelerine özgü olarak yaratmışlar , geliştirmişler ve etiketlerine bölgelerinin adını koyarak markalarını yaratmışlardır.
Maipo Bölgesi-Cabernet Sauvignon ,
Rapel Bölgesi-Merlot ,
Maule Bölgesi-Sıradan şarap,
Bio-bio Bölgesi-Ucuz şarap ,
Casablanca Bölgesi -Chardonnay,
Aconcagua Bölgesi-Cabarnet Sauvignon
Bu bölgelerdeki tabiat şartlarının bu gelişimdeki payını gözardı etmemek gerekir. Şili’de Aralık ayından itibaren hasat öncesi ve esnasında az yağmur yağması üzümlerin tamamen olgunlaşmasına yol açmaktadır. Bu durum bağın alacağı suyun, üzümü sulandırarak, alkol seviyesi düşük şarap çıkma olasığını ortadan kaldırmaktadır.
Günlük sıcaklıkların ( gece gündüz farkı bazen 15-20 derecelere çıkmaktadır) üzümün kabuğundaki aromatik özelliklerin konsantre olmasına izin vermesi de üzümün kalitesini yükselmektedir.
Son yıllarda organik tarımla üretilen Şili Şarapları iyi fiyat ve iyi kaliteye sahip olarak kendine haklı bir yer edinmiştir.Üretiminin büyük kısmını Cabernet Sauvignon oluşturur . Merlot ve Carmenere ve Shiraz üretiminde de artış gözlemlenmektedir. Beyaz Chardonnay ve Merlot ile farklı denemeler yapılmaktadır. Düzenli şarap geliştirme yöntemlerinin yanı sıra iyi bir pazarlama stratejisi de eklenince ŞİLİ ŞARABI ‘nın dünyada haklı olarak ünlendiğini görebiliyoruz.
Birgün yolunuz ŞİLİ’ye düşerse, Kırmızı şarap olarak; Concha Y Toro’s,Cousino Macul’s,Don Maties ,Santa Rita’s Casa Real,Medalla Real,Undurranga’s Cabernet Sauvignon Reserva’yı, beyaz şarap olarak ; Canepa’s Finisimo Blanco, Casablanca’s Sauvignon Blanc, Caliterra’s Chardonney, Cousino Macul’s Chardonnay’i Vino Tinto (Kırmızı), Vino Blanco (Beyaz) olarak değil adlarıyla isteyip yerinde içmenin keyfine varın.
Fest Travel 26Ocak-5 Şubat 2008 Şili Gayzerleri ve Paskalya Adası gezi notlarımdan derlenmiştir
1 yorum:
Yine güzel yerlere götürdün beni. Birgün bir bağ evinde kalıp bağ bozumu izlemeyi ne çok isterim :)Sevgiler.
Yorum Gönder