18 Mayıs 2008 Pazar

Ertuğrul Özkök'ün Hindistan Cevizleri

Şu günlerde Sri Lanka notlarımı, fotoğraflarımı, oradan toplayıp getirdiğim bir sürü vırtı zırtıyı toparlayıp arşivleme aşamasındayım. Biriktirdiğim onca şeyin arasından bazen beni hala eğlendiren kimi notlara da rastlamıyor değilim. İşte bunlardan biri; Hürriyet gazetesinden kestiğim Ertuğrul Özkök’ün hindistan cevizli yazısı


Özetle, Seyşel adalarında tatilde olan Ertuğrul Özkök, eşinden aldığı bir ihbar üzerine, hindistan cevizinin ölümcül gücünü araştırmaya koyulur. Aldığı ihbara göre, bu iri cevizler beklenmedik anlarda insanların kafalarına düşerek, yılda 100 kadar kişinin ölümüne neden olmaktadır. Gazetecilik böyle bir şey olsa gerek, hemen kendi kaynağını bulur ve bir taksi şöförü ile bu konuyu konuşur ancak Seyşellerde ölümle sonuçlanan vaka yoktur. Sonunda taksi şöforü işin gizini kendince çözer ve der ki:

‘Bu olaylar Sri Lanka'da olabilir. Çünkü orada hindistancevizi ağaçları çok yüksek. O yükseklikten insanın başına düşerse ölebilir."

Ertuğrul Özkök ‘de onaylar:"Doğru ölebilir" .

İşte bu küçük dialog Sri Lanka’ya yola çıkmadan başıma bayağı bir iş açtı. Benim uzak uzak, pek de fazla bilinmedik ülkelere gidip gezip dolaşmamdan endişe duyan sevdiklerime göre, Sri Lanka’da başıma gelebilecek belalar iki ana grupta toplanıyordu. Ya Tamil Kaplanları’nın terror eylemlerinin ortasında kalabilirdim, ya da başıma bir hindistan cevizi düşüp ölebilirdim.

Seyahatim süresince Tamil Kaplanları ile pek bir işim olmadı ama, ağaçların tepesinde salınmakta olan hindistan cevizlerini sürekli bir kuşku ile süzmedim dersem yalan olur. Baktım olacak gibi değil sonunda bende kendi araştırmacı gazeteci kimliğimi ilk kez ortaya çıkardım. Özenle seçtiğim yerel kaynaklar Sri Lanka’daki rehberimiz ve iş güç yokluğundan canı son derece sıkkın görünen ve konuşmaya meraklı bir barmen oldu. Her ikisi de konuya gereken ilgi ve alakayı gösterdiler ve sonuç bir hiçti… Ülkede şu ana kadar duydukları hiç bir ölüm vakası olmamıştı ve barmen’e göre cevizler zaten düşme aşamasına gelmeden ağaçlardan toparlanıyordu….

Ve işte okuduğunuz bu yazı ile mavilimon, önemli bir kamu hizmeti yerine getirerek Sri Lanka’nın alnına sürülmüş bu kara lekeyi temizler, ve Sri Lanka’ya yolu düşecek gezginlere hindistan cevizi korkusu olmadan keyifli bir tatil geçirmelerini diler…..

12 yorum:

Nihat Akkaraca dedi ki...

Çok yaşa, Ayşegül! Şimdi, bunları okuduktan sonra Sri Lanka'ya tatile gidebilirim.
Artık başıma bir hindistan cevizi düşmeyeceğini biliyorum

Adsız dedi ki...

yazini gulumseyerek ve begeni ile okudum konuyu iyi bulmussun bende bahsi gecen yaziyi hatirladim.

Geveze Kalem dedi ki...

Haberi Mavilimon farkıyla okudum, pek bir eğlendim.:))

Peki bir şeyi merak ettim; yazı fotoğrafındakiler hindistan cevizi mi? Yani benim bildiklerime benzemiyor. Ha bir de onları sen mi getirdin? Evetse bunu nasıl başardın?:S

Adsız dedi ki...

Çok keyifli bir yazı olmuş...Paylaştığın için teşekkürler. Sevgiler...

ipek dedi ki...

Süper:))))

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Dogru bile olsa, kafaya kask takilir yine sorun cözulur!

Butterfly dedi ki...

Ayşegül tatil saroşluğum ile okudum deniz sesi kulaklarımı tırmalarken palmiye ağaçlarına baktım dönüp kafama düşcek bir şey var mı acaba diye:) sen çok yaşa çok gez lütfen olur mu? Egeden
sevgiler

yaban dedi ki...

mavilimon benim favori muhabirim...

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Sevgili Geveze,
Seyahatlerden bir dolu abuk subuk şey ile dönmüşlüğüm vardır ama Allaha şükür şu ana kadar hindistan cevizi taşımak gibi bir gaflete düşmedim ama ilerde ne olur bilemem:))
Bu cevizleri bir restaurant'ın girişinde çekmiştim, cinsleri bizim bildiklerimizden farklı. King Coconut - Kral Hindistancevizi olarak adlandırılıyormuş ve dediklerine göre diğer cinsler pek çok alanda kullanılırken bu cins pek bir işe yaramazmış

Bu arada mavilimon'un muhabirliğinden memnun kalan tüm blog komşularıma teşekkürler...

Berceste dedi ki...

Hani safarilerde giyilen bir şapka vardır ya, onun içinde de çelik melik var mı acep? Ata binilirken takılanlarınki gibi ya da bisiklete binilirken giyilen içinde strafor olan olanlar gibi. Diyecektim ki, böyle bir şapka taksaydın, anısı daha da büyük olurdu :P

Takıldım tamam tamam :) Açıklama için teşekkürlerö canım hindistancevizi istedi şimdi...

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Vallahi Berceste hiç düşünmemiştim ama belki de hindistan cevizli bölgelerde çalışanlar için yapılmış içi kasklı safari şapkaları bulunuyordur. Zihni Sinir procesi gibi bir şey oldu bu :))

Sunthing Special dedi ki...

Hahah :) Ben de aynı endişeleri Tayland'da yaşamıştım çünkü sahilden bungalova doğru yürürken paaatt! diye hindistan cevizlerinin yere düşüşüne pek çok kez şahit oldum,olabildiğince çabuk geçiyordum ben de öyle yerlerden...