2 Ekim 2007 Salı

Bumibol Adulyadec

Bumibol Adulyadec 1932 yılına kadar Siyam olarak adlandırılan Tayland’ın şimdiki kralı. Siyam adı 11.Yüzyılda Kamboç Khmer ordusunda paralık askerlik yapan Tay kökenlilere verilen addan geliyor. 1932 yılında demokrasi isteyen bir devrim sonrası ülkenin Siyam olan adı Tayland olarak değiştirilmiş.

Tayland bu coğrafyada ki sömürgeleştirilmemiş tek ülke ve bu tüm halk için büyük bir gurur kaynağı. Adının anlamı ülkenin gücü anlamına gelen Kral Bumibol ilginç bir kişilik. Benim Tayland’da olduğum 2005 yılı Aralık ayında, kralın hem 78. yaşını hemde tahta çıkışının 60. yılını kutlamaktaydı tüm Tayland. Her iki olayında onuruna tüm ülke ama özellikle Bangkok bayraklar, kraliyet armaları ve kralın resimleri ile donanmış durumdaydı. Hesap yaparsak bu yılın Aralık ayında tahtta ki 62. yılını kutlayacak olan kral, bu özelliği ile dünyada halen yaşayan ve iktidarı en uzun süreli elinde tutan kişi rekoruna da sahip. Sanırım Castro’da inatla bu ünvanı bir gün eline geçirmeye çalışıyor.

Kral Bumibol Amerika’da doğup, uzun yıllar İsviçre’de yaşamış bir kişi. 1932 yılındaki ihtilalden sonra, o dönemde kral olan amcası tahtı terkedince yerine, o sırada 10 yaşında olan erkek kardeşi Ananda Mahidol yeni kral olarak atanır. Ananda’nın Tayland’a dönüp iktidarı eline alması 1945 yılını bulur. Bumibol’un kaderi ise, hemen bir yıl sonra 1946’da, kardeşinin yatak odasında kafasında bir kurşun deliği ile ölü bulunması ile değişir. Bu ölüm Tayland’da çok fazla konuşulmayan, kurcalanıp speküle edilemeyen ölümlerden biri olarak tarihte ki yerini alır ve Bumibol’e iktidarın yolları açılır.


Kral Bumibol’un, kapalı kapılar ardında yaşamayıp, hep halkının yanında olması ile sevilen bir kral olduğu söyleniyor. Ancak Kraliyet ailesini eleştirmenin kanunen yasak olduğu bir ülkede, bu tarz haberlere biraz kuşku ile bakmanın doğal bir yanıda var tabi ki. Tayland ayrıca darbeleri ile de ünlü bir ülke. 1932’den beri 10’u başarılı, 19 darbe girişimi olmuş. Ancak darbeler asla Krala karşı değil, her zaman hükümete karşı. Tay Krallarının ruhani bir yönünün de bulunması, onlara karşı darbe girişimini pek akıllara getirmiyor olsa gerek. Bizim için ilginç bir darbe de 1981 yılında orduda ki subayların, daha çok demokrasi isteği ile ayaklanmaları. Ancak adını Jön Türkler’den alan bu akım, başarılı olamamış.

Tayland’ı ziyaret ettiğim sırada beni Kral’a bağlayan insani bir yön de vardı. Bir yıl önce, Aralık 2004 yılında bölgede meydana gelen tsunami felaketi sırasında, Kralın 21 yaşındaki, kendi adını taşıyan torunu Bumi Jensen’ın da yanındaki korumalarına rağmen ölenler arasında olması, hayattaki pek çok eşitsizliğe karşın, ölüm karşısında hepimizin aynı hizada durduğu gerçeğini uzun uzun düşündürtmüştü bana.

Son olarak bir tavsiye: Toplumun çeşitli katmanlarından Tay insanlarının hikayelerini anlatan Kukrit Pramoj’un ‘Many Lives’ kitabı bu güzel ülkede yüzeyin biraz altına inmek isteyenlere...
İlk fotoğraf Wikipedia'dan, ikincisi Bangkok'daki büyük saray..

6 yorum:

Punto dedi ki...

Uzakdoğu'yı sizin sayenizde sevdim. Doğrusu çok görmek isterdim. Ama...

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Sevdiğinize çok sevindim. Uzakdoğu benimde hep en sevdiğim bölge olmuştur..

Tijen dedi ki...

Görmek istediğim yerleri anlatıyorsun hep Ayşegül'cüğüm. Bakalım bana da kısmet olacak mı oralara gitmek. Gelinler'i geçen akşam Tv8'de izledim. Belki tekrar gösterirler?? Çok etkileyici gerçekten. Ertesi gün de etkisindeydim hala. Neden, dedim, neden gitmedi ki onunla.

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Hakikaten Tijen, bende son ana kadar hep gider diye bekledim ama aklın kalbe galip geldiği durumlardan biri oldu bu.

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Burada bir Isvecli'yle evli, Tay bir arkadasin evinde kocaman posteri vardi, bu kralin kendileri icin cok önemli oldugundan filan bahsetmisti...

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

İşin ruhani boyutunun olması da, bu önemi oldukça arttırıyor.