7 Mart 2008 Cuma

Rapa Nui'de Bir Gece - Paskalya Adası (3)

Adada bulunduğumuz tarih Ocak sonu, her sene yapılan TAPATİ RAPA NUİ geleneksel festivaline denk düşüyor. Adalılar kültürlerine sahip çıkıyorlar. Adaya ayak bastığınız anda MATAVERİ havalanında sizi karşılayan figür (bakınız 1. bölüm'de 2. resim )geçmişte ve bugün ritüellerinde kullandıkları mızraktaki figürun benzeri. Adada tüm ören yerlerinin adları RAPA NUİ ‘ce . Geleneksel Festivaldeki yarışmalara katılmak için RAPA NUİ’ ce bilmek zorunlu.



TAPİTİ RAPA NUİ ‘ de müzik ve tabi ki onun tamamlayıcısı dans çok önemli. Vücud boyama, saz teknelerle yapılan yarışma ve kraliçe seçimi festivale renk katıyor.


Saz tekneyi yarışmaya hazırlayan bir yarışmacı adayı.



Bu gece TAPA RAPA NUİ festivalinde yapılan dansları festival öncesinde özel gösteri olarak izleyeceğiz.


Hem gösteri hemde akşam yemeği için TERA adlı ufak bir mekandayız .


Burası aslında bahçe içinde bir ev. Evin giriş katı dans edilecek bir hoş mekan yaratılarak lokantaya dönüştürülmüş. Servis verenlerin hepsi aile bireyi.Hoş geldin içkisi olarak Pisco Sour ’u sunan güzel adeta Paul Gaugen ’in tablolarından çıka gelmişti. İçkilerimizi elimize alıp bahçeye çıktık.

Bahçenin ortasında üzeri kalın plastikle kaplı bir çukur , başında da ailenin reisi, baba elinde havaalanında gördüğümün benzeri figürü taşıyan bir mızrak (HUA), yanında eşi ve çocukları ile bizleri bekliyordu.


Vücudları geleneksel figürlerle boyanmış ,yerel giysileri içinde ailece bizi selamlayarak yemek ritüeline başlıyorlar.

Başladıkları dansta tabiki Mana/Ata’ya göndermeler var.Baba bir taraftan açıklamada bulunuyor.Yemek yaklaşık 5 saattir pişiyormuş. Dans sonunda kürekle çukurun üzerindeki naylonu açıyorlar.

Dumanı üzerinde olan çukur içinden ananas yaprakları içinde 4 ayrı katta pişirilen yemek sırasıyla çıkarılmaya başlanıyor.


Zamanımızın Teflon tencereleri halt etmiş.Yemeği yediğimizde tadların birbirine karışmadığını ve son derece lezziz olduğunu farkedeceğiz.


İlk kattan pişmiş olarak önce kalamar, birinci balık ve muz çıktı.
İkinci kattan kırmızı renkli başka bir balık
Üçüncü kattan tatlı patates ve et,


alt kattan tavuk çıktı.

Yemek sunumları da pek hoş. Servis tabaklarına süs olarak çiçek yerleştirilmiş,etrafına pişmiş meyve yerleştirilmiş.
Rapa Nui Servis- Amerikan Servis’in ada versiyonu
Yemeğimize baldızın gitar eşliğinde zaman zaman İngilizce , zaman zaman RAPA NUİ ‘ce söylediği şarkılar eşlik ediyor.

4 Kattan çıkan yemeğin ayrı ayrı servisinde içkiler şerefe kalkıyor, neşe dorukta, kafalar güzelleştikçe klasik sözler ortaya dökülüyor.
İyi ki gelmişiz, bir daha ki seyahat ne tarafa gibi….......Tavında dövülmüş demir gibi artık beklenen geleneksel dans gösterisi için hazırız

Önce kullanacakları müzik aletlerine bir bakalım.


Taşlar,sopalar………


Büyükbaş hayvanın çene kemiğinden yapılan müzik aleti ve kullanımı.
Ve tabi İspanyollarla aralarına sonradan katılan gitarın ada versiyonu.

Bir sonraki bölümde artık dansçılar yavaş yavaş içeri girmeye başlayacak ve Aynur'un sözcükleri ile Marlon Brando'nun geçmişte bu adalardaki kadınlara neden düşkün olduğunu anlayacağız. Bu arada bende derim ki, hanımlar sizde bizi izlemeye devam edin, hiç pişman olmayacaksınız !!! mavilimon garanti verir :) )

2 yorum:

Adsız dedi ki...

merakla devamını bekliyorum..
sevgiler
semiha

Butterfly dedi ki...

Ne çok birikmiş yaff, bi kayboldum kısacık ama döndüğümde baktım sri lanka değişmiş dans gösterisinde buldumü Ayşegül ya sen ya da arkdaşın Aynur beni de gittiği yere bonus olarak götürün olur mu canlarım:) olmayacak bu böyle valaa