3 Haziran 2007 Pazar

Catha Edulis

Yemen’i ve Yemenliler’i daha iyi anlamak için önce yeşil bir yaprağı tanımak gerekiyor. Adı kat ( catha edulis). Yemen’de gündelik hayat, boyu genellikle 3 ile 7 metre arasında olan, az bakım ancak çok su isteyen bu ağacın yaprakları etrafında dönüyor. Bu küçük yeşil yaprakların ülkenin sosyal ve ekonomik hayatındaki önemini daha hemen ilk günde farketsenizde, anlamak biraz zaman alıyor.

Yemen’de erkeklerin, sokaklarda göremesek de evlerinde kadınların, her gün heyecanla bekledikleri saatlerden biri öğle yemeği sonrası zamanları. Yemek işi halledildikten sonra, genellikle o sabah pazardan taze taze alınmış kat yapraklarını, teker teker ağıza alıp çiğnemeye ve yaprakları yutmadan ağızın içinde, yanağın iç kısmında biriktirmeye başlıyorlar. Ağızda toplanan yapraklar bir süre sonra, yanakta gittikçe büyüyen bir top oluşturuyor ve işte o top neredeyse akşamın erken saatlerine kadar orada kalıyor. Bu çiğneme işini sakın çok kolay bir şey zannetmeyin, ben denediğimde son derece gevrek olan bu yaprak, çiğnedikçe hemen ağzımın her tarafına dağıldı, yanağımın iç tarafına toplamaya çalışırken de neredeyse hepsini yuttum. Yemenlilerin kat ağızdayken rahat rahat sigara, su ve çay içebildiklerini de eklersem bu işin ne kadar beceri istediğini anlayabilirsiniz sanırım.

Kat Dünya Sağlık örgütüne göre narkotik özellikleri olan, amfetamin benzeri etkiler gösteren bir bitki. İçki kullanımının yasak olduğu bir ülkede, böylesi bir uyarıcının, kadın,erkek, çalışan, çalışmayan, neredeyse istisnasız herkes tarafından kullanılması işin oldukça ilginç bir yönü. Eğer Yemenli birine bunun zararlı, ya da daha çarpıcı bir biçimde, haram olabileceğini anlatmaya çalışırsanız, kendinizi çok büyük bir protestoya hazırlayın. Yemenlilere göre kat dünyanın en harika nimeti ve neredeyse her derde deva ve kesinlikle helal. Yemenliler kat’ın alışkanlık yapmadığını iddia etselerde, acımtırak tadı olan bir yaprağı, koca bir ülkenin her gün ısrarla tüketmesini açıklamak biraz zor. Hükümet bir dönem bu ritüeli devlet dairelerinde yasaklamaya çalışmışsa da, sonra kararından dönmek zorunda kalmış.

Eğer mümkünse arkadaşlar, dostlar ve aile ile birlikte, muhabbet edilirken çiğnenen kat’ın sosyal ilişkileri pozitif yönde etkilediği bir gerçek ancak tabii bir de işin ekonomik boyutu var. Küçük bir naylon torba dolusu her gün alınan ve en geç 24 saat içinde tüketilmesi gereken bu yaprağın fiyatı kalitesine göre 6 ile 20 Amerikan Doları arasında değişiyor, dolayısı ile insanlar gelirlerinin oldukça büyük bir bölümünü buna ayırmak zorunda. Böylesine büyük bir talep karşısında verimli toprakların önemli bir bölümü de, suyu çok fazla tüketen bu ağaç için ayrılmış. Ünlü Yemen kahvesine göre, yaklaşık beş kat daha fazla gelir sağlaması, üreticilerin başka türlere yönelmesini neredeyse imkansız hale getiriyor.


İşin bir de çevre kirliliği boyutu var. Kat alışkanlığı, ülkeyi dünyanın en büyük naylon torba çöplüğüne çevirmiş durumda. Taze kalması için naylon torba ile satılan bu bitkiden arta kalan ambalaj malzemesi her yeri renk renk kaplamış öylece duruyor. Gün be gün milyonlarca insanın, aynı sayıda torbayı çöp olarak sokaklara, tarlalara, yol kenarlarına atması oldukça ürkütücü.


İlk olarak 13. yüzyılda Etopya dan geldiği düşünülen bu bitkiyi o zamanlar transa geçmeyi kolaylaştırdığı için sufilerin ve kimi zenginlerin kullandığı bilinmekte. Bugünkü gibi bir kitle hareketini alması ise, 20. yüzyılın başlarından itibaren. Yine de kat tüketimi ülkenin kuzeyinde daha ağırlıklı. 1970 – 1990 arası Marksist Leninist bir idare ile yönetilen ülkenin güneyinde kat tüketimi daha az ama artması kaçınılmaz gözüküyor.

Bazen küçük yeşil bir yaprak, insan ne kadar çok şeyler anlatabiliyor değil mi?

Hiç yorum yok: