31 Temmuz 2007 Salı

Saariselka - Lapland

Lapland yolculuğumuz sabahın erken saatlerinde Helsinki havaalanından başladı. Ortama uyarak sabah kahvaltısı niyetine içi vodka dolu bir kaç parça çukulata yiyip, bira içerek, çoğunluğu kayak yapmaya giden ve bizimle aynı kahvaltıyı eden diğer yolcular ile birlikte uçağa bindik. Sizi daha önce uyarmıştım, içki ile aranız iyi değilse Finlandiya’nın keyfini çıkarmanız biraz zor.

Lapland Kuzey Avrupa da Norveç, İsveç, Finlandiya ve Rusya’nın sınırları içinde kalan bölgeye verilen ad. Tarihsel olarak, geyik yetiştiriciliği, avcılık ve balıkçılıkla geçinen Sami ırkının yerleşim alanı olmuş, yılın büyük bir kısmı kar altında kalan bir bölge.



Kuzey kutup dairesine 250 km. uzaklıkta olan Saariselka, Finlandiya’da yaşayan en önemli Sami cemaatine ev sahipliği yapan İnari bölgesinde, dünyanın en iyi cross country kayak pistlerine sahip olduğu söylenen bir kasaba. Finlandiya’nın pek çok bölgesi gibi burasıda ormanlarla kaplı.

Kış turizminin çok canlı olduğu kasabanın bir özelliğide, pek çoğu büyük Fin şirketleri tarafından, müşterilerini ya da üst düzey yöneticilerini ağırlamak için yaptırılmış kütük evler. Eski yapım tekniklerine sadık kalınarak, hiç çivi kullanmadan, kütüklerin birbirine geçirilmesi ile yapılan bu evlerin kimilerinin fiyatı bir milyon dolara kadar ulaşabiliyormuş.

Saariselka’nın gündüz aktiviteleri çeşitli. Zaten neredeyse her yer kayak pisti gibi, kayak yapmayanlar içinse çeşitli safariler mevcut. Ancak hava karardıktan, yemekler yendikten sonra yapılan tek bir aktivite var; dans etmek. Artık anlaşılacağı üzere içki içmeyi bir aktivite olarak saymıyorum.

Geceleri, bizimde apart kısmında kaldığımız Tunturi Oteli nin büyük yemek ve dans salonu istisnasız herkesin buluşma noktası. Eğer benim gibi dans yetenekleri son derece kısıtlı, bedenini müziğe uydurmakta son derece zorluk çeken biriyseniz burada da işiniz çok zor, çünkü tanısın tanımasın herkes herkesi ısrarla dans etmeye davet ediyor. Bizim eğlence yerlerindeki gibi ayağa kalkıp sağa sola sallanarak durumu idare edebileğim danslar olsa iyi, buradakiler uzaktan polkaya benzetebileceğim akordiyon ağırlıklı Fince şarkılar eşliğinde, çift olarak yapılan danslar. Herkesin ne kadar iyi dans ettiğine şaşırdığımda, Juha bana Finlilerin dans etmeyi çok sevdiklerini anlattı.


İlk gece hayatım boyunca almadığım kadar dans teklifi aldım. Nazik bir şekilde geri çevirdiklerimin pek çoğu beni anlayışla karşılarken, kimileride eğer dans etmeyeceksem ne halt etmeye oraya geldiğimi sordular. Daha sonraki geceler biraz artık adımın çıkmış olmasıyla, biraz da barın arka kısmına oturup, kimse ile göz göze gelmemeye çalışarak daha huzurlu bir şekilde oturabildim. Kıssadan hisse, Finli erkeklerle tanışmak isteyen bayanlar, istikamet Saariselka.

Bu arada gece yarısı dans pistinde kör kütük sarhoş, ayakta zor duran kimilerini ertesi sabah saat yedide, kahvaltı salonunda zıpkın gibi, kayağa çıkmaya hazır vaziyette görmemi ise sadece Fin saunasının mucizelerinden biri olarak yorumladım.

İlk fotoğraf ekololo’dan.

Hiç yorum yok: