19 Nisan 2007 Perşembe

Yine Gidiyorum

Gezmek bazılarını bunalıma sokar diye yazıyordu, Cumhuriyet gazetesinin hafta sonu ekinde ki Göçebeler miyiz? başlıklı yazı ve devam ediyordu... Ayrılıp gitmek göbek bağını koparma duygusudur, gündelik yaşamdan ve yatağın tatlı sıcaklığından, ötekinin bedeninden ayrılmaktır. Bu mazoşist, hatta hayvansı bir sevinçtir. Yola çıkarak doğayla temasta, toprak anaya dönüp bakir bir ülkeyi fethetme gibi eskicil bir fantaziyi doyurmak söz konusudur.

Bunalıma kimler girer bilmem ama ben heyecan ve enerji dolarım seyahatlerin hem öncesinde, hem de sonrasında. Öncesi yeniye, bilinmeze yolculuktur, gidilecek yer hakkında kitaplar bulur, makaleler okur adeta adrenalinin dozunu arttırırım. Bavul hazırlamak bile inanılmaz bir keyiftir benim için. Ben öyle son gün, apar topar bavul yapmayı sevmem. Üç dört gün öncesinden bavulu ortaya çıkartır, her anın keyfini çıkarta çıkarta her gün bir şeyler eklerim içine.


Giderken değil ama dönünce daha bir telaşlı olurum. Seyahat sırasında alınan notların temize çekilmesi, fotoğrafların ayıklanması, yazıların yazılması ve tüm bunların daha dumanı üzerinde tüterken sevdiklerimle paylaşılması gereklidir. Sonrada okunacak kitaplar vardır, yepyeni bilgilerle dönmüşümdür, bunların acilen daha çok araştırılması, sindirilmesi gerekir. Şu anda Suriye nin ardından üç kitap okunmayı beklemekte masamın üzerinde.

Bu sefer dönüşün ve yeniden yola çıkışın heyecanı birbirine iyice karıştı. Yarın sabah sevgilimle beraber Güneydoğu Anadoluya gidiyoruz. Güzergahımız Van, Tatvan, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Gaziantep ve Antakya. Şimdilik elimizde sadece gidiş biletimiz var ama bir hafta içinde geri dönmeyi planlıyoruz.

Hiç yorum yok: